Theme: Umut // Hope

2017’nin ikinci TEDxIstanbul etkinliği büyük bir hazırlık ve heyecanla yaklaşıyor.

İddialı konuşmacılar "Umut / Hope" teması etrafında sizi 11 Kasım’da tekrar bir araya gelmeye çağırıyor!

Program
1. Oturum - 1881-1938
Moderatör: Aslı Şafak, Gazeteci ve Televizyoncu
Zülfü Livaneli, Yazar - Besteci
Kanber Amca, Bakkal
Kalben, Müzisyen
Nevşin Mengü, Gazeteci ve Televizyoncu
İzzet Memi, Farkındalık Yolcusu

2. Oturum - Gidilmeyen Yol
Moderatör: Aslı Şafak, Gazeteci ve Televizyoncu
Suriyeli Kadınlar Korosu
Saadet Özkan, Öğretmen
Umut Vedat, Görsel Hikaye Anlatıcısı
Oktay Mahmuti, Basketbol Koçu
Mustafa Sarı, Sosyal Girişimci
Betül Arım, Tiyatrocu
Konuşmacılarla birebir sohbet etme imkanı bulacağınız konferans 2 seanstan oluşacak ve birbirinden iddialı konuşmacılarıyla yine zihinleri açıp, ilham verecek.

Dünya çapında şimdiye kadar 4 milyarın üzerinde izlenme rakamına ulaşan TED konferanslarının lisansıyla İstanbul'da gerçekleşen TEDxIstanbul, bu sene Zorlu PSM’de konuklarını ağırlayacak. TEDxIstanbul'da bugüne kadar Emin Çapa, Türkan Şoray, Ece Temelkuran, Selçuk Şirin, Ahmet Naç, Karsu, Sevil Atasoy, Tim Leberecht, Mehmet Aksel, Saffet Emre Tonguç, Kaan Kayabalı, Nil Karaibrahimgil, Talat Kırış, Sertab Erener, Harun Tekin, Nevşin Mengü, Markus Lehto ve Dave Troy gibi isimler konuşmacı olarak yer aldı.

Umut Etmek Neden Bu Kadar Önemli

“Bir umut yaşatan insanı...” Bulutsuzluk Özlemi

Yaşama sebebi umutlarımız. Sabah umutla yataktan kalkabilmek değil mi bizi mutlu kılan? Hayal sahibi her insan, aslında bir umut sahibi. Bir gün hayalimizin gerçekleşmesi umudunu taşırız hep içimizde. Umutlarımız, hayallerimizin gerçekleşmesi için bizi bir adım atmaya iten kuvvettir. Çünkü ‘’Vazgeç!’’ dendiğinde; umut, ‘’Bir kez daha dene. Biliyorum olacak.’’ der her zaman.

Joseph Addison’un dediği gibi ‘’Hayatta bize üç şey mutluluk verir; yapacak bir şey, sevecek birisi ve umut edecek bir şey. ‘’ Mutlu olmak için başlı başına bir sebep umut.

Ola ki yaşama dair umudumuz sönerse kendi boşluğumuza düşeriz. Boşluktan kaçış ise yeni umutlar ile mümkündür. Goethe ‘’Başka bir hayat için umut beslemeyen, sırf bu yüzden ölmüştür.’’ sözüyle umutsuzluğu ölüm ile bir tutmuştur. Yarının bugünden iyi olacağına dair umutlarımız mutlu eder bizi.

Dünden öğren, bugünü yaşa, yarın için umut et.

Gelecek için mutluluk verici umutlarımızın olması dileğiyle.

Zorlu PSM Center
Besiktas
Istanbul, İstanbul
Turkey

Kalben

Müzisyen

Müzik ile ilgilenmeye 8 yaşında annesinin aldığı klavye ile başlayan Kalben, ilk gitarına 14 yaşında sahip oldu.17 yaşında burslu girdiği Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden 2007'de, aynı üniversitenin Grafik Tasarım bölümünde, Medya ve Kültürel Çalışmalar üzerine yaptığı yüksek lisansından ise 2011’de mezun oldu. Anı saklamanın yolları ve yadigarlar üzerine tez yazdıktan sonra İstanbul'a taşındı. Universal Pictures bünyesinde marka müdürlüğü sonrasında senaryo yazarlığı, editörlük, proje yöneticiliği, reklam yazarlığı, çevirmenlik gibi çeşitli işlerle meşgul oldu. Ankara'da ve İstanbul'da, özlemle ve nadiren konser verdi. 18 Ekim 2014'te Sofar Sounds’da Galata'da bir evde gitarıyla verdiği konserden yayınlanan 'Sadece' videosu kısa zamanda Sofar videoları arasında en çok izlenen oldu. Çıkardığı Lulu adlı çocuk romanı serisi sonrası müzik hayatına başladı. Aşk Kaç Beden Giyer? dizisinde rol aldı. Sahne adını taşıyan ilk albümü Kalben, Şubat 2016'da yayınlandı.

Suriyeli Kadınlar Korosu

Koro

İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı (İKGV) desteğiyle kurulan Suriyeli Kadınlar Korosu, Suriye’deki savaştan dolayı göç ederek Türkiye’ye gelen mülteci kadınlardan oluşuyor. Suriye’deyken öğretmen, doktor, ressam, ev kadını ve öğrenci olan kadınlar, Esenler’de bulunan İKGV Suriyeli Mültecilere Destek Ofisi’nde düzenlenen atölyelerle müzik yolculuklarına başladılar. Müzisyen Ayşegül Yordam çalıştırıcılığında 2015 Kasım ayından bu yana çalışmalarını sürdürüyorlar. Başlangıçta, kadınların bir araya gelerek şarkı söylemeleri ve bu etkinlikle kendilerine sosyal destek sağlanması amacıyla oluşturulan müzik atölyesi, giderek coşkulu bir kadın korosu performansına dönüştü. Suriyeli kadınlar, savaş ve göçün hayatlarında yarattığı olumsuzluklara çok dilli şarkılarıyla meydan okuyorlar ve şarkılarını bir arada yaşam için söylüyorlar.

Betül Arım

Tiyatrocu

Aslen Edremitli olan Arım, Tunceli Çemişgezek doğumludur. İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nü kazanan Arım, 1973’de henüz konservatuvar üçüncü sınıf öğrencisiyken İstanbul Şehir Tiyatrosu’na girdi. 2004 yılında kendi isteğiyle emekli olana kadar Şehir Tiyatrosu’nda Lüküs Hayat, Aşk-ı Memnu, Kral Lear, Susuz Yaz ve İçerdekiler gibi oyunlar başta olmak üzere 50‘den fazla oyunda yer aldı. Aşk-ı Memnu oyunundaki Firdevs Hanım rolüyle Avni Diligil En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünün sahibi oldu. Türkiye’nin önde gelen seslendirme sanatçılarından biri olan Arım, yüzlerce film, dizi ve reklamda seslendirme yaptı. Birçok televizyon dizisinde rol alan Arım, 10’dan fazla sinema filminde de yer aldı. 2006 yılında TRT2’de Göz Önünde, 2010 yılında Tempo TV’de Betül Arım’la Ben de Varım isimli kültür, sanat ve yaşam programlarını canlı olarak sundu. Betül Arım, sinema, televizyon ve seslendirme çalışmalarının yanı sıra pek çok kurumsal firmaya Yaşama Sanatı seminerleri veriyor.

İzzet Memi

Farkındalık Yolcusu

2000 senesinde girdiği T.C. Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki tıp eğitimi sonrası aktif hekimlik yaptıktan sonra ilaç sektöründe medikal müdür pozisyonunda çalışmaya başladı. Kurumsal yaşantıya ara verdiği 2013 yılında, geçmişinden gelen ve sırtında yük olarak taşıdığı negatif duygulardan arınmak için bir yüzleşme dönemine girdi. 2015 yılının başında bu yüzleşme ve sorgulama döneminde alt yapısı oluşan ‘’Açık Ruh Ameliyatı’’ kitabını çıkardı. Hem kurumsal hayatta edindiği tecrübeler hem de daha önce aldığı eğitimler ve katıldığı seminerlerde öğrendikleriyle 2015 yılı boyunca farklı kurum ve platformlarda farkındalık, motivasyon, takım olma, satış teknikleri ve sunum teknikleri eğitimleri verdi. 2016 yılı başında kurumsal hayatına son verme kararı aldı ve tutkusunun peşinden gidip tamamen eğitim işine odaklandı.

Kanber Bozan

Bakkal

13 yaşından beri İstanbul’da yaşayan Kanber Bozan, çeşitli işler yaptıktan sonra Üsküdar’da bir bakkal dükkanı sahibi olur. Zamanla mahallenin bakkalı haline gelen Kamber Amca, çocuklar küçük dükkanına geldiklerinde büyük dünyaları keşfedebilsinler diye, eski bir bisküvi dolabından ufak bir kütüphane yapar. Mahallenin çocuklarına ‘’Al Götür Oku Getir’ der. Hatta kitabını getirdiğinde özetini anlatabilen çocuğa marketten ne isterse hediye eder. Oğlu Fırat’ın kitap sevgisinden yola çıkarak başladığı bu hareketle Kanber amcanın amacı, tüm çocuklarda oğlu Fırat'ın kitap sevgisini görebilmek.

Mustafa Sarı

Sosyal Girişimci

Tokat-Erbaa’da doğan Sarı, ilköğretim ve lise eğitimini burada tamamladı. Ankara Üniversitesi’nden Ziraat Mühendisi olarak mezun oldu. 1992 yılında Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladığı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü’nde Van Gölü inci kefalinin balıkçılık yönetimine ilişkin çalışmalara başladı. Van Gölü için geliştirdiği alternatif balıkçılık yönetim modeli ile göl çevresindeki balıkçı köylerinde halen devam eden balıkçı eğitim programları oluşturdu ve balıkçıları bilinçlendirmek adına eğitimler verdi. Ulusal ve uluslararası birçok projede yürütücü, araştırıcı olarak görev aldı. Doğa Gözcüleri Derneği’nin kurucularından, Dünya Sosyal Girişimciler Ağı ve Schwab Vakfı üyesi oldu. 1997 yılında Yardımcı Doçent, 2000 yılında Doçent ve 2006 yılında Profesör oldu. 7 adet kitap ve 100’ün üzerinde bilimsel çalışması bulunmakta. Van Gölü inci kefalinin korunması ile ilgili çalışmalar esnasında yeni bir katılımcılık modeli olan “Problem Temelli Sosyal Ka

Nevşin Mengü

Gazeteci, Televizyoncu

Nevşin Mengü, lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde, yüksek lisans eğitimini de Galatasaray Üniversitesi'nde Türkiye Üzerine Toplumsal İncelemeler üzerine tamamladı. Mesleğe Kanal Türk'te başlayan Nevşin Mengü, Haber Türk’te de çalıştı. Bir yılı aşkın bir süre İran'ın Başkenti Tahran'da TRT Türk büro şefliği yaptı. CNN TÜRK’te hafta içi her gün Ana Haber'i hazırladı ve sundu. Aynı zamanda Hürriyet Daily News’a analiz yazıları yazdı, XOXO dergisinde etkin kadınlarla röportajlar gerçekleştirdi. Dayanıklılık sporlarıyla yakından ilgilenen Nevşin Mengü, Maraton ve Ironman yarışlarında yarışıyor. Bavul Dergisi’nde tecrübelerini ve anı yazılarını yayınlıyor. Aynı zamanda İnsanın Düşünmekten Canı Yanar mı? adlı kitabı bulunmaktadır.

Oktay Mahmuti

Basketbol Koçu

Oktay Mahmuti, Makedonya doğumlu Türk basketbol antrenörüdür. Antrenörlüğünün yanında aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunudur. Yugoslavya'da yaşadığı dönemlerde önce futbola ilgi duysa da ortaokuldan itibaren basketbola ilgisi artmış ve askerlik sonrasında da 20 yaşında basketbol antrenörlüğüne başlamıştır. Ekim 1991'de Türkiye'ye gelmiştir. Mahmuti, bu tarihten sonra Türkiye’nin en başarılı antrenörlerinden biri haline gelmiş ve Efes Pilsen, Benetton, Galatasaray ve Darüşşafaka Doğuş basketbol takımlarıyla birçok başarılar yaşamıştır.

Umut Vedat

Görsel Hikaye Anlatıcısı

Umut Vedat, gerçeklik ve kimlik arayışında bağımsız foto muhabirliği yaparak, Türkiye’de ve dünya üzerinde çeşitli yolculuklar gerçekleştirdi. Bu süreçte yaşadıkları; insani yönlerini, kültürü ve geçmişi sorgulamasına yol açtı. Kişisel arayışı süresince video-art ve dans filmlerini duygularını ifade eden araçlar olarak kullandı. Belgesel projeleri ile değişime katkıda bulunabileceğini fark etti. “Taşımızı, suyumuzu, toprağımızı savunuyoruz. Bizi kimse duymuyor! “ diyen köylülere kulak verdi ve bu alandaki mücadeleyi duyurmak adına belgesel çekti. IKSV film festivalinde ilk gösterimini gerçekleştiren Kara Atlas Filmi; festivallerden köy kahvelerine kadar 200’e yakın gösterim yaptı. Video art çalışmaları Fransa, Almanya, Avusturya, İngiltere, İrlanda, A.B.D ve Arjantin’de gösterildi. Fotoğrafları Türkiye ve uluslararası basında Guardian, Le Monde, Sierra, Agos, gibi mecralarda yayınlandı. Solo sergisi “Who am I” İstanbul’dan başlayarak, Erivan, Tiflis ve San Francisco da sergilenmiştir.

Zülfü Livaneli

Yazar-Besteci

Romanları 40 dilde yayımlanan Zülfü Livaneli, 1946 yılında doğdu. Ankara’da Maarif Koleji’nde okudu, Stockholm’de felsefe ve müzik eğitimi gördü. 1972 yılında fikirlerinden dolayı askeri cezaevinde yattı, 11 yıl sürgünde yaşadı. Harvard ve Princeton gibi saygın üniversitelerde konferanslar ve dersler veren, romanları, fikirleri ve müziği ile dünya basınında övgülerle karşılanan bir sanatçı olan Livaneli, edebiyat, müzik ve sinema alanlarında 30’dan fazla ulusal ve uluslararası ödül sahibi. Livaneli, 1999 yılında San Remo’da En İyi Besteci ödülüne layık görüldü. Müzik eserleri Londra, Moskova, Berlin, Atina, İzmir senfoni orkestraları tarafından icra edildi ve Zubin Mehta, Simeon Kogan gibi şeflerce yönetildi. Türkiye dışında Çin Halk Cumhuriyeti, İspanya, Kore ve Almanya’da da çok satanlar arasına giren romanlarıyla, Balkan Edebiyat Ödülü’ne, ABD’de Barnes and Noble Büyük Yazar Ödülü’ne, İtalya ve Fransa’da Yılın Kitabı Ödülü’nü kazandı.